3. Sayı - Şehit'ten Kale'ler Şehit'ten Kale'ler

18 Mart Kahramanları 1

Written by ÇSATT

Ferda Özmısırcı /

2007-Haziran sayımızda yer alan bu yazıya emek veren ve hazırlayan üyemize teşekkür ediyor, kalemine sağlık diyoruz.
İyi okumalar…

Cevat Paşa

18 Mart gününün bu değerli komutanı, 1870 yılında Sultan Ahmet’te dünyaya gelmiştir. Babası Müşir Mehmet Şakir Paşa’dır. Babası ona Osmanlı padişahlarından Muhammed Abdülaziz adını koymuştur. Aynı zamanda babası Şakir Paşa’nın askeridir ve Mülk-i Erkan arasında önemli bir yeri vardır. Annesi de o’na Trablusgarp’ta şehit verdiği dedesinin ismini eklemiştir ve adı Muhammed Cevat olmuştur.

Muhammed Cevat Galatasaray Lisesi’ni bitirdikten sonra aile mesleği olan askerliğe seçmiş ve 1888’de Harp Okulu’na girmiştir. Bu okulda başarılı olmasından dolayı ön plana çıkmış ve 1891 yılında bu okuldan mezun olmuştur. Harp Okulu’nu iyi bir derece ile bitirmesinden ötürü Harp Akademisi’ne girmeye hak kazanmış ve bu akademiyi de 1892 yılında birincilikle bitirmiştir.

1894-1909 yılları arasında Padişah yaveri sıfatı ile Maiyet-i Seniyye Erkanı Harbiyesi’nde (Saray Kurmay Okulu) görev alır. 1905 senesine gelindiğinde ise Cevat Paşa Edirne’nin tahkimi için Tophane-i Amire’de teşkil edilen kurulda görev alır. 1909-1910 yılları arasında ise Harp Akademisi Komutanlığı’nı başarı ile sürdürür. Ayrıca ilk defa Osmanlı-Bulgar Sınır Komisyonu Başkanlığı’nı yapar. Ağustos 1914’te  Müstahkem Mevki Komutanlığı sıfatı ile Çanakkale’ye tayin olur.

Çanakkale Deniz Savaşları kahramanı,
Çanakkale Müstahkem Mevkii Komutanı Cevat (Çobanlı) Paşa

Cevat Paşa, Çanakkale Savaşları sırasında kendine yakışır bir şekilde soğukkanlı ve başarılı bir komutanlık örneği sergilemiştir. Özellikle Queen Elizabeth zırhlısının Çimenlik Kalesi’ni cehenneme çevirdiği 13.40 sularında Kilitbahir’den kalkan motor ile boğazın sularında beyaz köpükler saçarak, binlerce mermi yağmuru altında boğazı geçer ve Çimenlik Kalesi’nin iskelesine yanaşır. Motordan iner inmez atının yanına yaklaşır. Bu sırada yanına gelen Binbaşı Osman Zati Bey’e sakince ve soğukkanlılıkla:

­­-Vaziyet nasıl?
-Mühim hasar yok Paşam.
-Ben karargaha gidiyorum.
-Paşam arka yoldan giderseniz iyi olur. Çarşı ve Hamidiye ateşe pek bir maruz, yangınlar da var.
(Paşa bu cevaba gülümseyerek)
-“Asker her zaman gittiği yoldan gider”
der ve atına binip gider.

Cevat Paşa’nın ağzından bu son sözler dökülürken bir patlama meydana gelir. Bouvet, Türk topçusunun ve Nusrat mayın gemisinin dökmüş olduğu mayınların hedefi olmuştur. Paşa, Bouvet’nin batışını şu sözleri ile ifade eder. “Bouvet’nin batışı ve Fransız filosunun perişan hali, bütün kale mensuplarının maneviyatını yükseltti. Onlara yeni bir kuvvet ve kudret verdi.” Bir İngiliz savaş muhabiri ise “Fransız filosu harp sahasından çekilirken Bouvet’ye şayan-ı hayret bir çabuklukla gelen dört Türk obüs mermisi isabet etti. Geminin karinesi bir duman bulutu içinde su yüzüne çıktı. 2 dakika 35 saniye sonrada mayına vurdu ve batmaya başladı.” diyerek ifade etmiştir.

Cevat Paşa Trablusgarp, Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşları’na katılmış bir komutandır. Kendisine verilen görevlerin hepsini layığı ile yerine getirmiştir. Özellikle Birinci Dünya Savaşı sırasında Çanakkale cephesinde adını duyurmuştur.

18 Mart 1915 gününün akşamında müttefik armadasının geri çekilişini izlerken son sözü şu olmuştur: “Gittiler, geçemediler, geçemeyecekler.”

Müttefik armadasının yapamadığı görevi ise sonradan müttefik ordusu yapmaya çalışır, fakat müttefik devletlerinin deniz gücünün akıbetinin aynısı kara gücünün de başına gelir ve “ÇANAKKALE GEÇİLMEZ” olur.

Yüzbaşı Mehmet Hilmi Bey

Mehmet Hilmi, Selanik’e giden demiryolu güzergahında 700 haneli küçük bir köy olan Kınalı’da dünyaya gelmiştir. Babası Hasan Bey, annesi ise bilgisi ve görgüsüyle herkesin hayran olduğu Hüsniye Hanım’dır. Mehmet Hilmi, Rüştiye ile okula başlamış, Askeri İdadi ve Harbiye Okulu ile öğrenimine devam etmiştir. Başarılı bir eğitimden sonra 1907 yılında Topçu Okulu’ndan teğmen rütbesiyle mezun olmuş, Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanlığı emrine atanmıştır.

Rumeli Mecidiye Tabyası Komutanı Manastırlı Yüzbaşı Mehmet Hilmi Çanakkale’de destansı bir zafere imza atan ordunun yiğit komutanlarından sadece biriydi. Çanakkale Zaferi sırasında görevlendirilen Yüzbaşı Mehmet Hilmi, Rumeli Mecidiye Tabyası kumandanı olarak Mülazım Fahri Efendi ve askeriyle Bouvet ve Ocean gemisini batırmıştır. Ayrıca 1915 kiloluk top mermisini kaldırarak İngilizlere ait Ocean zırhlısına isabet ettiren Koca Seyit’in de komutanlığı yapmıştır.

Mehmet Hilmi Balkan Savaşları’nda tartışılmaz bir yere sahiptir. İman gücü, yiğitliliği ve askeri başarısıyla herkesi kendine hayran bırakmış ender insanlardandır. Vefat ettiğinde Albay rütbesindeydi. Mehmet Hilmi 22 Nisan 1946’da hayata gözlerini yumdu. Kabri Çanakkale şehitlerinin de bulunduğu Edirnekapı Şehitliği’ndedir.

Yüzbaşı Mehmet Hilmi’nin notlarından; Toprak Altından Sağ Çıkanlar

“Bir deniz harbinin arifesinde olduğumuzu hissetmiştik. Bütün erlerde savaş için büyük bir istek vardı. Bu hali sürdürmek gerekti. Bölükte namaz kılmayan hiç kimse yoktu. Devamlı telkinlerim netice olarak dini hisleri olgunlaştırmıştı. Maneviyatlarının sarsılmaz bir duruma gelmesi için elimizden gelen her şeyi yapıyorduk. Bunu sağlamak için şu talimatları verdim.
-Bugünden itibaren daima abdestli bulunacak ve harbe abdestli başlanacak.
-Topların birinci doldurma işlemi erler tarafından ezanı Muhammed-i okunarak başlanacak.      
-Yeni gelen erlerin maneviyatını yükseltmek için yüksek sesle tekbir getirilecek ve Kur’an-ı Kerim okunacaktır.”

Mermilerimiz Eskiydi

“25 Şubattan itibaren düşman mayın arayıcı gemileriyle gece mayınları toplamaya başladı. Boğazın bütün projektör ve set bataryaları faaliyete geçti. Geceleri sabahlara kadar boğazda adeta donanma oluyordu. 28 Şubat’ta Dardanos bataryasını korumam emredildi. Fakat eski mermi atmam kesin olarak bildirildiğinden çeşitli zamanlarda yaklaşan iki zırhlıyla bu mermilerin son menzili olan on bir bin metreye devam etmedim. 1 Mart’ta yeni mermi kullanmama izin verildi.”

Zırhlılar Ateşe Başladı

“18 Mart Savaşı: 7 Marttan 18 Mart!a kadar geceleri torpil arama faaliyetlerinden başka savaş olmadı. 18 Mart 1915 günü saat 09.30’da zırlılar boğazdan girmeye başladı. Topbaşı ettim. Saat 10.00’dan biraz evvel boğaza giren harp gemilerinin sayısı 16’ya varmıştı. Zırhlılar bir süre sonra merkez bataryalarına ateş etmeye başladılar. Zırhlı sayısının çokluğu dolasıyla bombardıman oldukça şiddetliydi. Ateş açmak için alay kumandanından izin istedim, vermediler.”

Bouvet Sulara Gömüldü

“18 Mart günü Fransız donanması büyük hasar görmüştü. Bu yüzden Amiral de Robeck Fransızların geri çekilmesini emretti. Suffren zırhlısı saat 14.00’da büyük bir süratla dışarı çıkmakla ve Bouvet de onu takip etmekte idi. Hafif bir yara alan Bouvet tam önümüzden geçmekteyken Rumeli Mecidiye’den atılan bir mermi isabet ederek cephaneliğini berhava etti. Gemiden kırmızımsı bir duman sütunu yğkseldi. Duman dapıldığında geminin iyice yana yattığı görülüyordu. İki dakika sonra Bouvet battı ve beş dakika sonra hareketsiz kalan Irresistible ve Ocean zırhlılarını terk ederek çekilmeye başladı.”

Rumeli Mecidiye Tabyası komutanı Yüzbaşı Hilmi Bey ve Teğmen Fahri

Fedakarlığımız Takdir Edildi

“Daha sonra erleri bataryanın gerisine topladım. Harp vaziyetini ve yapılan iş hakkında malumat ile gayret ve fedakarlıklarını takdir ettim. Düşmanın zayiatına nazaran verdiğimiz yaralı ve şehit arkadaşlarımızın daha azaldığını görünce memnuyetimiz bir kat daha arttı.”


KAYNAKÇA    

  • Sanlıtop G. Çanakkale Geçilmedi Yüzbaşı Yüzbaşı Mehmet Hilmi GOA Basımevi, İstanbul 2006
  • www.comu.canakkalesavaslari.edu.tr
  • www.selcuk.edu.tr
  • www.biyografi.net
  • www.özgürgenc.net

About the author

ÇSATT

Biz geçmişten geleceğe kurulmuş bir köprüyüz.
Biz 1915’te canlarını feda eden kahraman Türk askerinin torunlarıyız.
Biz Seyit Onbaşı, Yahya Çavuş, Cevat Paşa’yız.
Biz Çanakkale’yiz.
Biz ÇSATT’ız.

Leave a Comment