Çanakkale köylerinden her gün yüzlerce genç, savaşa katılmak üzere toplanmaktadır. Acemi askerlerin eğitim ve techizatı tamamlandıktan sonra cepheye gönderilmektedir. Yüzbaşı Sırrı Bey, ikindi vakti yeni gelen erleri teftiş ederken, içlerinden bir tanesinin saçının kınalanmış olduğunu görür ve takılır;
– Hiç erkek kınalanır mı?
Mehmetçik:
– “Buraya gelmeden evvel, anam kınalamıştı komutanım” der ve sebebini bilmediğini ilave eder. Komutanın isteği üzerine anasına yazdığı mektupta; niye benim sacımı kınaladın?” diye sorar. Gelen cevabı mektupta ise şunlar yazılıdır:
Ey gözümün nuru Hasan’ım,
Köyümüzde rahat rahat oturalım mı? Vatan sevgisi içimizde alev alev yanıyor. Sen ecdadından, babandan aşağı kalamazsın… Ben, senin anan isem, beni ve seni Allah yarattı, vatan büyüttü. Allah, bu vatan için seni besledi: Bu vatanın ekmeği iliklerinde duruyor… Sen, bu ailenin seçilmiş bir kurbanısın…
Hasan’ım söyle zabit efendiye… Bizim köyde kurbanlık ayrılan koyunlar kınalanır… Bende seni evlatlarımın arasından vatana kurban adadım. Onun için saçlarını kınalamıştım…
Allah’ın hükmüyle, Allah seni İsmail Peygamber’in yolundan ayırmasın. Seni melekler rahmetle anacaktır.
Gözlerinden öperim.
Annen
Hadice
KAYNAKÇA
- “Kınalı Hasan”, Cepheden Mektuplar, Milli Savunma Bakanlığı, Ankara, 1999, s. 65.
Leave a Comment
You must be logged in to post a comment.