Tarihler 25 Nisan 191 5’i gösteriyordu, Anzak kuvvetleri sabahın ilk ışıklarıyla Arıburnu sahillerine çıkartma yapmaya başlamışlardı. Kıyı savunmasında canını siper eden 27’nci Alay giderek eriyordu. 19’ncu Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal sabahın ilk ışıklarıyla beraber düşmanın ana hedefi olan Conkbayırı/ Kocaçimen Tepeye yönelmiş ve düşmandan önce hâkim tepeye 57’nci Alay ile birlikte ulaşmış ve adeta Conkbayırı’nda bir güneş gibi doğmuştur. 19’ncu Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal Atatürk 25 Nisanı bakın şöyle anlatıyordu. “Conkbayırı’nın güneyindeki 261 rakımlı tepeden sahilin tarassut ve teminine memur oralarda bulunan bir müfreze efradının Conkbayırı’na doğru koşmakta, olduğunu gördüm. Bizzat bu efradın önüne çıkarak:
– Niçin kaçıyorsunuz? dedim.
– Efendim düşman! dediler.
Nerede?
– İşte, diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler.
Filhakika düşmanın bir avcı hattı 261 rakımlı tepeye yaklaşmış ve kemali serbestiyle ileriye doğru yürüyordu. Şimdi vaziyeti düşünün: Ben kuvvetlerimi bırakmıştım, efrat on dakika istirahat etsin diye.. Düşman da bu tepeye gelmiş. Demek ki düşman bana benim askerlerimden daha yakın! Ve düşman, benim bulunduğum yere gelse kuvvetlerim pek fena bir vaziyete duçar olacaktı. O zaman artık bunu bilmiyorum, bir muhakeme-i mantıkiye midir, yoksa sevki tabii ile midir, bilmiyorum.
Kaçan efrada:
– Düşmandan kaçılmaz dedim
– Cephanemiz kalmadı, dediler.
– Cephaneniz yoksa, süngünüz var dedim
Ve bağırarak bunlara süngü taktırdım. Yere yatırdım. Aynı zamanda Conkbayırı’na doğru ilerlemekte olan piyade alayı ile cebel bataryasının yetişebilen efradının “marş marş”la benim bulunduğum yere gelmeleri için yanımdaki emir zabitini geriye saldırdım. Bu efrat süngü takıp yere yatınca düşman efradı da yere yattı.
Kazandığımız An Bu Andır…
Bir koca muharebenin ufacık bir lahzaya bağlı olduğunu, hatta bir memleket hayatının fena kullanılmış bir an yüzünden tehlikeye düşebileceğini, burada olduğu gibi iyi kullanılmış bir anın ise bir muharebenin ve bir vatanın mukadderatını iyileştireceğini o dakikayı görür gibi canlanmış bir ifade ile duymak insanın tüylerini ürpertiyordu!
Kolun başında bulunan bölük yetişti. Bu bölüğe cephanesiz bölüğü takviye ederek ateş açmasını emrettim. Yanıma gelmiş olan alay 57’nci Alay 2’nci Tabur Kumandanı Yüzbaşı Ata Efendi’ye bütün taburlarıyla bu bölüğü takviye ederek 261 rakımlı tepe üzerinden düşmana taarruz etmesini emrettim. Cebel bataryasına Suyatağı’nda mevzi aldırarak düşman piyadesi üzerine ateş açtırdım. Dereye saptığından biraz geciken diğer bir taburu, kumandanı üzerinden açılarak taarruza iştirak etti. Bundan sonra idi ki alay kumandanına (Yarbay Hüseyin Avni Bey) bütün alayı ile benim tevcih ettiğim istikametlerde düşmana taarruz etmesini emrettim.
– Ben ise bataryanın yanında bulunuyordum.
Yarbay Mustafa Kemal 25 Nisan 1915 günü Conkbayırı’nda güneş gibi doğarak düşman askerlerine tüm askerleriyle beraber adeta şimşek gibi çakmıştır. Savaşın 25 Nisan 1915 günü bitmesini önlemiştir.
Leave a Comment
You must be logged in to post a comment.