10. Sayı - Şehit'ten Kale'ler Şehit'ten Kale'ler

Göklerde Amansız Mücadele: Hava Muharebeleri

Written by ÇSATT

Elif Manavlar / Türkçe Öğretmenliği

2012-Mayıs sayımızda yer alan bu yazıya emek veren ve hazırlayan üyemize teşekkür ediyor, kalemine sağlık diyoruz.
İyi okumalar…

Çanakkale Savaşları gerek askeri gerekse stratejik açıdan tarihte önemli bir yere sahiptir. Osmanlı Devleti 2 ağustos 1914 de Almanya ile imzaladığı gizli anlaşmayla birlikte Birinci Dünya girmiş sayılıp safını belirlemiş bulunmaktadır. Bir süre sonra iki Alman gemisinin Osmanlıya sığınmasıyla düşmanı daha çok üzerine çekip stratejik açıdan önemli olan bir konumda yeni bir cephe açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu bağlamda düşman boğazları ele geçirmeyi hedeflemiştir. Planlarını ve stratejilerini bu doğrultuda ayarlamıştır. “Hasta Adam” diye tabir ettikleri Osmanlı’nın sonu gelecek ve boğazların hâkimiyeti onların olacaktı. Öncelikli planları, donanmayla boğazı zorlayıp tüm tahkimatları susturup İstanbul’a varmaktı. Defalarca denemelerine rağmen bu planda başarılı olamamışlardır. Yalnızca Deniz Harekâtıyla yapılan zorlamalarla boğazın geçilemeyeceğini anlayan düşman, 18 Mart yenilgisinden sonra karadan bir çıkarma yapmayı düşünmüştür. Fakat Kara Harekâtında da istediği başarıyı elde edememiştir. Oldukça hafife aldıkları hasta adam, toprağına el uzatılınca adeta şahlanmış, etten ve kemikten duvarlar örmüş ve defalarca “Çanakkale Geçilmez” dedirtmiştir. Fakat itilaf devletleri yılmadan denemiştir boğazları geçmeyi. Son olarak Amfibi yani donanma destekli kara harekâtını planlamışlar ve taarruza geçmişler ancak buna rağmen yine başarısız olduklarını görmüşlerdir. Çareyi zayiatsız biçimde geri çekilme planlarında bulmuşlardır. Tek başarılı olabildikleri noktada budur. Ustaca kaçabilmek…

Bilinmezliklerle dolu olan Çanakkale savaşlarının az bilinen bir yönü ise Hava Harekâtıdır. Müttefik birlikler yenilmez Armadalarıyla deniz harekâtında, sınırsız topuyla tüfeğiyle kara harekâtında başarısız olmuşlardır. Peki ya havadaki güç?

Osmanlı Birinci Dünya Savaşına girdiği zaman askeri havacılıkta zayıftı. Ancak 1910 yılında uçaklardan askeri alanda yararlanılabilineceği düşünülmüş ve 1911 yılında da Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa’nın yönergesiyle Türk Havacılığı kurulmuştur. Taktik hava birlikleri yoktur. Birkaç istisna dışında mevcut uçak ve personel Yeşilköy Hava Alanı’nda bulunuyordu. Savaş öncesinde uçuş eğitimi için kullanılan bu tesis daha sonra Fransız askeri heyetinin yönetimine geçmiştir. Seferberliğin ilanıyla beraber Osmanlı’nın Almanlara olan eğilimini bilen Binbaşı De Goys, Fransa hükümetinin de telkiniyle memleketine dönmüştür. Son derece büyük fedakarlıklarla Fransa’ya ısmarlanan kara ve deniz tayyarelerimize Fransa hükümeti tarafından el konulmuştur.

Osmanlı zayıftı fakat güçlü bir donanmaya sahip olan İngilizlerin de hava gemileri Çanakkale harekâtında herhangi bir varlık göstermeyecek kadar eskiydi. Eskilerdi fakat oldukça fazlalardı.

Seferberlikteki tayyare durumunu şu şekilde sıralayabiliriz:

-1 adet Rumpler (adı Fethi), pilotu Üstegmen Şakir.
-2 adet Bleriot (adları Edremit, Tank bin Ziyad) pilotları Üstegmen Salim, Yüzbaşı Fesa.
– 1 adet Deperdessin (adı Osmanlı), Üstegmen M. Ali (Mektep tayyaresidir, fakat askeri hizmete alındı).
– 2 adet Nieuport Deniz (Birinin adı Mahmud Şevket Paşa)

Karşı tarafı düşünecek olursak; yalnızca İngiliz Binbaşısı Samson’un komuta ettiği bir uçak birliğinde sekiz Hanri Ferman, üç Moris Ferman, bir Brege, iki Sopvid, iki B, E-2 c ve 2 B. E. olmak üzere İngiliz ve Fransızlardan karma 18 uçak bulunuyordu. Bu durum dahi mevcut gücü kıyaslamaya yeterlidir.

Plan, Kuruluş ve Düzen

Hava desteği bakımından Türk Kuvvetleri, önemli ve kritik bir durumla karşılaşmıştır. General Liman Yon Sanders’ in komutasına temmuz ayına kadar hiç uçak verilmemiştir. Müttefiklerin 40 uçaklık birleşik hava gücüne karşı, Türkler’in Bleriot’a, Rumpler B.I ve Yeşilköy hava meydanında beklemekte olan üç adet, kalitesi düşük (Albatros B.I) uçağı vardı. Çanakkale Savaşı süresince ulaşım sorunu Osmanlı Hava Kuvvetlerini etkilemiştir. Bunun yanı sıra havacılığın ne denli önemli olduğunun farkına varılmamış ve buna yeterli önem verilmemiştir.

Türk havacılığındaki en büyük gelişme Çanakkale ve Gelibolu’daki çarpışmalar sırasında olmuştur. Türk Hava Ordusu, Çanakkale’deki Müttefik bozgununa katkıda bulunduktan sonra artık zayıf değil, kendisine güvenilen, başarılı bir hava kuvveti olmuştur.

Türk-Alman havacılığının asıl görevi keşiftir. Çıkarmanın başında her iki taraf bombalama görevlerini gerçekleştirmiş; ancak bomba kapasitesinin az olması ve oldukça eski nişan alma metotlarından dolayı çok az görevi başarıyla tamamlanmıştır. İki tarafın uçakları arasındaki hava muhaberesi, çıkarmanın sonlarına kadar çok fazla gerçekleşmemiştir.

Uçakların oynadığı rol ise savaşın her evresinde değişmiştir. Bu evreleri şöyle ayırabiliriz; Birinci evrede; 18 Mart’ta uçak destekli istila olmuştur. Saldırı başlatılmadan önce; bir yanda mayın keşifleri yapılırken, diğer yandan Müttefik Kuvvetler Türk savunma hatlarını bombalamıştır.

18 Mart 1915 günü, havacılarımız erken saatlerde yaptıkları keşif raporunu şu şekilde vermişlerdir:

“Bozcaada önünde, 40 düşman gemisi sayıldı. Bunlardan; 19’u ağır, 3’ii hafif olmak üzere 22’si kruvazör, diğerleri; şilep, destek gemisi ve uçak taşıma gemileridir. Sayıları tam olarak saptanamayan denizaltılar görülmüştür. 6 adet zırhlı İngiliz gemisi, muharebe düzeninde boğaza doğru ilerlemekte ve Fransız gemileri de demir almaktadır. ”

Sonuç olarak; 18 Mart Muharebeleri’nde sabahın erken saatlerinde yapılan Türk hava keşfinde, düşman donanmasının harekete geçerek boğaza yaklaşmakta olduğu, zamanında Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanlığı’na bildirilmiş ve alarm halinde bekleyen Türk birliklerinin gerekli önlemleri almalarına yardım etmişti.

İkinci evrede Düşman 25 Nisan’da geri püskürtülmüş, fakat uygun çıkarma uçağının bulunmaması ve yakın hava desteğinin olmayışı nedeniyle savaş çok büyük kayıplarla sonuçlanmıştır. 25 Nisan 1915’te Fransız ve İngiliz kuvvetleri Gelibolu Yarımadası’na çıkarma yaptıklarında, savaş bir deniz harekâtı olmaktan çıkmış ve kara harekâtına dönüşmüştür. Fransız kuvvetlerine eşlik etmek için 8 uçaklık ek bir filo olan Escadrille M.F 98T Bozcaada’da boşaltılmıştır. Üçüncü evrede, Türk direnişi ve hava-yer desteği, düşman askerlerini Ağustos’ta Suvla Körfezinden çıkarma yapmaya zorlamıştır. Dördüncü evrede, Müttefikler Çanakkale harekâtından vazgeçmeye karar vermişlerdir. Aralık ayında Suvla körfezinden askerleri ve müttefik uçakları çekilmiştir. On beş gün sonra güçlü bir hava kuvvetinin desteklediği Türk Ordusu, bu bölgedeki egemen güç olarak kabul edilerek, İlyas Bumu işgal güçlerince boşaltılmıştır.

Bir dönem öncesi “gittiler, geçemediler, geçemeyecekler… ” dedirten düşman bunca hazırlık ve güce rağmen bu cümleyi tekrar ettirmekle kalmıştır.

1916 Yılı Hava Harekâtından Notlar

* 4 Ocak’ta Bozcaada açıklarında Teğmen Schubert’in silahlı deniz uçağı bir Fransız uçağını düşürdü.
*6 Ocak’ta Karacaviran’a Buddecke Fokker tayyare­siyle, bir Fransız Farman uçağı düşürüldü, pilot öldü.
* 6 Ocak’ta öğleden sonra Pazarlıköy civarına Buddecke bir düşman uçağını düşürdü.
* 6 Ocak’ta topçumuz Arıburnu açıklarına bir uçak düşürdü.
* 7 Ocak’ta Croneiss Fokker’iyle Seddülbahir’e bir İngiliz Farman’ı düşürdü.
* 11 Ocak’ta Schüz ve Buddecke Çanakkale’de bir İngiliz uçağını denize düşürdüler.
*12 Ocak’ta Schüz, Seddülbahir Kerte’de bir Farman indirdi.
* 12 Ocak’ta Buddecke, Galata’da bir Fransız Farmanı indirdi.
* 4 Şubat’ta Croneiss, Kabatepe’de bir Fransız uçağını indirdi.
* 30 Mart’ta Buddecke, Kum dere üzerinde bir düşman uçağını denize düşürdü.
* 8 Haziran’da topçumuz Seddülbahir, Kumkale arasında bir düşman uçağı düşürdü.
*12.2 Temmuz’da Akbaş üzerinde bir İngiliz uçağı düşürüldü.
*13.10 Temmuz’da Teke burnu ile İmroz arasında bir İngiliz deniz uçağı düşürüldü.
* 14. 3 Ağustos’ta Mecidiye üzerinde uçaklarımız bir İngiliz Bristol uçağını indirdi.

Birinci Dünya Savaşı Türk Hava Harekâtı

* 18 Haziran 1914 Birinci Dünya Savaşı başlayınca tayyare tanıma işaretimiz iç içe üç daire oldu. Kırmızı­beyaz-kırmızı
* 28 Haziran 1914 Birinci Dünya Savaşı boyunca dünyada toplam 51.040 uçak ve 92.594 motor inşa edildi.
* 28 Haziran 1914 Birinci Dünya Savaşı boyunca Türk Hava Kuvveti 7 uçak ve 10 pilottan 100 uçak ve 100 pilota ulaştı. Savaş boyunca Türk Hava Kuvvetinde 450 uçak görev aldı.
* 6 Kasım 1914 Pilot Fesa (Evrensev) ve Salim (İlkuçan) İstanbul’dan Trabzon’a gemi ile tayyare götürürken, Ruslara esir düştüler. Savaşın sonuna kadar Sibirya’da esir kaldılar.

11 Kasım 1914 Osmanlı Birinci Dünya Savaşı’na Girdiğinde Hava Kuvveti

1 Adet Rumpler ( FETHİ ) pilot: Ütğm. Şakir
2 Adet Bleriot (Edremit, Tarık Bin Ziyad) Pilotlar (Ütğm. Salim, Yzb. Fesa )
1 adet Deperdessin (Osmanlı) Pilot: Ütğm. M.Ali
2 Adet Nieuport Deniz (Mahmut Şevket Paşa) pilotlar :(Fazıl Bey ve Bir bahriyeli)
1 Ponnier ve 1 Bleriot (Ertuğrul) tamirde
Mektep Tayyareleri
3 Bleriot Pingouin 1 Deperdessin

Çanakkale Hava Harekâtında Kullanılan Uçaklarımız

BLERIOT

İki kişilik Bleriot XI-b uçağından Osmanlı Ordusu’nda iki adet kullanılmış, birincisini Serasker Rıza Paşa hediye etmiş ve 1912’de hizmete girmiştir. Aynı uçağın değişik modeli olan, yine iki kişilik XI-2 modelinden de üç adet ve tek kişilik modeli olan “Penqouin” modelinden de üç adet hizmete girmiştir.

BRISTOL

İngiliz yapımı iki kişilik tek satıhlı keşif uçağıdır. Bristol Prier-Dickson Monoplanes Inc.  tarafından yapılan bu uçak “BristolR-1912″ ve ” Bristol Military Monoplane” olarak da bilinir. 1911’de tasarlanmış ve ilk uçuşunu 1912’de yapmıştır. Aynı yıl hizmete girmiştir.

Hava Kuvvetlerimizde de hizmete girişi aynı yılda olmuştur. Uçaklar satın alınmadan önce 4 subayımız pilot ve motor eğitimi için bu firmaya gönderilmişlerdir. Uçaklardan toplam 4 adet satın alınmıştır. İki kişilik olmalarına rağmen motorlarının yeterince güçlü olmamaları nedeniyle hiçbir zaman iki kişiyle havalanmamışlardır. Tamamı 1914’de servis dışı bırakılmıştır.

DEPERDUSSIN

1912 yılında Fransız Deperdussin firması tarafından yapılan uçağın tek (Deperdussin) ve iki kişilik (Deperdussin D)modelleri Hava Kuvvetlerimizin ilk savaş uçağıdır.

HARLAN

Harlan “Eindecker” Gothaer Fabrik-Almanya tarafından 1911 yılında tasarımı ve üretimi yapılmış ve aynı yıl hizmete girmiş tek satıhlı bir kesif uçağıdır. Hava Kuvvetleri’nin kurulması ve malzeme temini için arayışa girmiş olan Osmanlı Harbiye Nezareti tarafından, diğer tek satıhlı uçaklara ilaveten 1912 yılında Almanya’dan iki adet satın alınmıştır. Balkan Savası sırasında cepheye gönderilen iki uçağın ikisi de birliklerimizin Pınarhisar tarafına çekilmeleri neticesinde Bulgarların eline geçmiştir.

R.E.P

R.E.P. Türk Hava Kuvvetleri’ne, o zamanki adıyla Ordu Ali-i Osmani’ye katılan ilk uçağımızdır. Robert Esnaoult-Pelterie tarafından tasarlanan ve üretilen bu uçak ilk uçuşunu 1912’de yapmıştır. Aynı yıl servise girmiş ve Firma ile Harbiye Nezareti arasında varılan anlaşma gereğince Osmanlı Ordusu’nda havacılığı geliştirmek üzere alınması planlanmış ilk uçak 15 Mart 1912’de, Sultan Reşad’ın tahta çıkma yıldönümü törenlerinde Osmanlı Ordusu’na katılmıştır. Yedi adet sipariş edilen bu uçağın besi bir kişilik, ikisi ise iki kişiliktir. Tek kişilik uçaklardan biri yerde yalnızca ruble eğitimi yapmak için kullanılmıştır. Son uçak trenle İstanbul’a nakledilirken Sırplar tarafından el konulmuştur. Bu uçaklarla ilgili olarak 28 Mart 1912’de Binbaşı Mehmet Cemal’in yazdığı rapor aynen şöyledir:

1.inci REP ………. Çift kumandalı mektep tayyaresi olup iki yüz metreden ziyade irtifaca çıkamaz.

2.inci REP ………. Bir kişilik talim makinesi olup daha tecrübeleri icra olunurken silindirleri patladı; yedek silindirler takıldı.

3.üncü REP ……….. Rule makinesi olup müptedilerine yerde yürümelerini temin için talim makinesidir.

4.üncü REP ……….. Harp makinesi olup Nuri Efendi’nin idaresinde Selanik’e götürülmüş ve Balkan Savası sırasında orada terk edilmiştir.

5.inci REP ………. Harp makinesi olup bendeniz Ayastefanos (Yeşilköy) üzerinde tur yaparken sukut etti (motoru durdu). Tamiratına ihtimam verilmedi (özen gösterilmedi)

6.ıncı REP ………. Harp makinesi olup Nuri Efendi idaresine verilmiş ise de bir kişiden ziyade adam kaldırmadığı için savaş izni yoktur.

7.inci REP ……….. Harp tayyaresi olup gelirken Sırplar tarafından yakalanmıştır.

R.E.P. ler 1914’de hizmet dışı bırakılmıştır.


KAYNAKÇA

  • Yavuz KANSU, Sermet ŞENSÖZ, Yılmaz ÖZTUNA; Havacılık Tarihinde Türkler 1, Etimesgut-Ankara, 1971, s.171. Richard T.WHISTLER
  • Karl Stirling SCHNEIDE
  • Bülent YILMAZER, Hava Savaşları, Ankara Milsoft (2005)
  • Selahattin Kaba-2003
  • Özgür Aşkar, Osmanlı Devleti’in Çanakkale Cepsesi’nde Askeri Donatımı- Yüksek Lisans Tezi
  • Mehmet DİŞÇİ

About the author

ÇSATT

Biz geçmişten geleceğe kurulmuş bir köprüyüz.
Biz 1915’te canlarını feda eden kahraman Türk askerinin torunlarıyız.
Biz Seyit Onbaşı, Yahya Çavuş, Cevat Paşa’yız.
Biz Çanakkale’yiz.
Biz ÇSATT’ız.

Leave a Comment