Düşman gemileri hemen her akşam Karanlık Liman’a girerek mayınlarımızı taramaya çalışıyorlardı. Bu günlerde hava her gece zifiri karanlık olduğundan müdafaamızın bütün yükü tek projektörümüzün üzerine yükleniyordu. Projektör 150’likti.Bir gemiden sökülmüş, eski model olup Bahriye yüzbaşılarımızdan Ahmet Hidayet Bey tarafından ıslah edilerek bir motora uydurulmuş, bir dinamo ile bir arabaya yükletilmiş olarak seyyar bir vaziyette çalıştırılıyordu. Ahmet Hidayet Bey, bu projektörü bin bir mahrumiyete katlanarak meydana getirmiş ve her parçasını yeniden yaparcasına uğraşarak monte etmişti. Birkaç gün sonra bu işin ehemmiyeti görülerek altı projektör daha gemilerden söküldü ve bütün malzemesiyle beraber bu kahraman Ahmet Hidayet Bey’in emrine verildi. O da bunları hemen monte ederek arabalara yerleştirdi. Ve boğazın muhtelif yerlerine gönderdi.
2 Mart 1915 Salı gecesi havanın çok karanlık olmasından faydalanan altı mayın tarama gemisi saat 21.00 civarı Karanlık Liman’a girdi. Muhtelif tarassut mahallerindeki Mehmetçiklerin keskin gözleri önlerinden geçen bu karaltıları seçip de telefonlar işledikten kısa bir zaman sonra daha o zaman tek olan Ahmet Bey’in projektörü düşman gemilerini, bataryalara gösterdi. Bunlardan biri Soğanlıdere’ye kadar sokulmuştu. Soğanlıdere’de bulunan seyyar bataryalarımız, aslında basit birer balıkçı gemisi olan bu mayın tarama gemilerine müthiş bir ateş açarak hepsini karma karışık etti. Tam yirmi dakika süren bu mücadele sonunda üç mayın tarama gemisi battı. Ötekiler de delik deşik olarak alevler içinde boğazdan çıktılar. Ertesi gün Seddülbahir önlerine sokulan büyük bir harp gemisi Kepez kıyılarına yüzden fazla mermi attı. Oraları allak bullak oldu. Bombardıman sırasında kökü ile sökülen ağaçlar havada uçuşuyordu. Bunu gören topçularımız çok üzülüyor ve:
-“Ah! Gitti, mahvoldu projektörümüz.” diyorlardı. Bataryalarımızın bu hırsla açtıkları kesif bir ateşle bu gemi çıktı gitti. Gece oldu. Bu defa iki harp gemisinin daha katılmasıyla yine dokuz adet mayın tarama gemisi Karanlık Liman’a girdi. Bu gece hava daha da karanlık, deniz de kaba dalgalı idi. Ahmet Hidayet Bey’in projektörü birden karanlıkları yırtarak düşman gemilerini bataryalara gösterdi. Bunun üzerine bataryalar ateş etmeye başladı. Karanlıklar içinde birer ateş böceği gibi düşman gemilerinin üstünde ve etrafında uçuşan Türk mermileri düştükleri yerde alevler çıkarıp müthiş seslerle patlayarak büyük tahribat yapıyordu.
KAYNAKÇA
- Gıyas Yetkin, Yaratnların Ağzından 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi, Ankara, Türkiye Eski Muharipler Cemiyeti, 1966.
Leave a Comment
You must be logged in to post a comment.