“Bir şehidin son mektubu, vasiyeti…” diye tanıdık onu. Altı maddelik vasiyeti yıllar sonra okuyan bizlerin yüreklerini dağladı her defasında. Kim bu subay fotoğrafı yok muydu? Bilinen o mektubu ve jandarma subayı olduğunu. Çanakkale Muharebeleri’nin hangi safhasında yer almıştı. Ailesinin bir daha göremeyeceği çocuğu şimdi neredeydi? Adına neler yapılmıştı? İşte Şehit Üsteğmen Zahit Efendi’yi sizlere bir nebze olsun anlatmaya ve belgeler ışığında anlatmaya çalışacağım.
Jandarma Üsteğmen Zahit Efendi. 1881 (1297) yılında Gümüşhane’nin Şiran içerisine bağlı Dumanoğlu Köyü’nde doğdu. Babası Yetimoğlu Mustafa’dır. Eşi Kayseri Pınarbaşı ilçesi Kılıçmehmet Köyü’nden Hanife Hanım’dır. Biricik Kızları ise Nadide’dir.
Askeri Safahatı
Üsteğmen Zahit Efendi, 29 Temmuz 1905’te jandarma eri olarak orduya katılmıştır. Trabzon Alayı’nın Gümüşhane Taburu’nun Kelkit Bölüğü’nün süvari çavuşluğu ve çeşitli hizmetlerde bulunarak amirlerinin takdirlerini kazanmıştır. Bu başarılarından dolayı Dersaadet (İstanbul) Jandarma Mektebi’ne subay olması için gönderilmiştir. Bu okulun iki yıllık eğitimini başarı ile tamamlamasının ardından 20 Mayıs 1912 tarihinde Sivas Alayı’nın Sivas Taburunun Aziziye bölüğüne Mülazım-ı sani olarak atandı. Daha sonra 1913 yılında aynı bölüğün Bünyan takımında görev yaptı. 1 Mayıs 1914 yılında takımı Kayseri Taburuna nakil oldu. 14 Eylül 1915 tarihinde Üsteğmen rütbesi taltif edilmiştir. 28 Eylül 1915 tarihinde seferberlikten dolayı 62 Alay 1. Tabur 3. bölük Kumandanlığına vekâleten görev yapmıştır.
Üsteğmen Zahit Efendi Çanakkale Muharebelerinde
Üsteğmen Zahit, Birinci Dünya Savaşı başlayınca Ankara Seyyar Jandarma Alayı emrine atanmıştır. Bir süre sonra İzmir’e giden Alay, burada Enver Paşa ve Mareşal von der Goltz tarafından denetlenmiş, savaş yapabilecek durumda olduğu görüşünce, 62’nci Piyade Alayı adıyla 20’nci Tümenin kuruluşunda yer alarak, Çanakkale Savaşları’na katılmıştır.
62’nci Alay, Çanakkale Cephesinin güney kesimindeki en kanlı muharebelerin yapıldığı Kerevizdere de bulunuyordu. Bu alayın 1. Taburunun 3. Bölüğü, Kerevizdere’nin Şehitler Tepesi’nde çok kanlı, çetin muharebeler yapmak zorunda kalmıştı. İki tarafın siperleri arasındaki mesafe en fazla 30 metre idi. Bazı yerlerde bu mesafe 3-4 metreye kadar iniyordu. Her iki taraf da toprağa iyice gömülmüşlerdi. 62. Alay 4.Tabur Bölük Komutanlarından biri şehit olunca, daha önce Şehitler Tepesi’ndeki çatışmalarda büyük başarılar gösterdiğinden dolayı 14 Eylül 1915’te üsteğmenliğe yükseltilen 3’üncü Bölük Takım subaylarından Zahit, bu bölüğün komutanlığına atandı.
Alay Komutanı Binbaşı Nazmi, onun bölüğüne gelerek çalışmaları yakından izledi. Üsteğmen Zahit, onardığı siperleri komutanına gösterdi. 3-4 metre ötede korkunç bir yılan gibi uzanıp giden düşman hatları hakkında komutanına bilgi verdi ve silahların nerelerde mevzilenmiş olduklarını gösterdi. Uzayıp giden siperler içinden komuta yerine dönmekte olan Alay Komutanı, en tehlikeli bölgede düşmanın öldürücü ateşleri altında günlerdir duran bu kahraman subayı hiç olmazsa birkaç gün nasıl dinlendirebileceğini düşünüyordu. Alay Komutanı, Tabur Komutanına Zahit’in bölüğünün başka bir bölükle değiştirilmesinin uygun olacağını bildirdi. Bunu öğrenen yiğit subay, Tabur Komutanına; “Komutanım, ben bu bölgeye alıştım, girdisini çıktısını öğrendim. Bizim yerimize gelecek bölük alışıncaya kadar çok sıkıntı çekecektir. Alay Komutanımın ellerinden öperim ve beni değiştirmemesini istirham ederim. Bölüğümle burada çok iyi işler görebilirim. Eğer buradan alınırsam çok üzülürüm,” diyerek yerinin değiştirilmemesini istedi.
Onun, bu içten gelen isteği komutanlarınca kabul edildi. Aradan geçen günler, Üsteğmen Zahit Efendi’nin haklı olduğunu ortaya koydu. Her geçen gün ona yeni bir başarı kazandırıyor ve arkadaşları arasındaki ününü artırıyordu.
1915 yılı sonlarına doğru Düşman kuvvetleri Anafartalar’dan çekilmiş, güney cephesinden de çekilmesi bekleniyordu. O tarihlerde düşmanın bazı hazırlıklar yaptığı gözleniyordu. Bu hazırlıkları öğrenmek için geceleri küçük kuvvetlerle yapılan baskınlardan birine düşmanın alışılagelenden çok daha fazla ateşle karşılık vermesi üzerine Üsteğmen Zahit, bunun bir çekilme hareketini gizlemek amacıyla yapılmakta olduğundan kuşkulanarak 8-9 Ocak 1916’da bütün bölüğüyle birlikte saldırıya geçti ve bu muharebe sırasında Üsteğmen Zahit şehit olur. Zahit Efendi, Çanakkale Savaşının son şehitlerindendir.
Şehit Üsteğmen Zahit Efendi’nin Son Mektubu
Üsteğmen Zahit Efendi şehit olduktan sonra cesedini gömmeden evvel ceplerinde yapılan aramada eşine yazılmış, fakat gönderilme imkânı bulunamamış bir vasiyetname çıktı. Mektubun her satırında binlerce gözyaşı ile ıslatmak gerekir. Her yerde okunan bir mevlid-i şerifi de Şehidimize armağan ediyorum. İşte bu mektubun Osmanlıca belgesi ve günümüz Türkçe çevirisi aşağıda verilmiştir:
Aziziye Kasabasının Kılıç Mehmed Bey Kariyesinden Ahmed Efendi Kerimesi Refikam Hanife Hanıma
21 Temmuz 330
1- İşte bugün seferberlik ilan edildi. Ben hem kendim, hem mesleğim itibariyle tam bir asker hem müfteri ir bir askerim.
2- Asker olmaklığım hasebiyle bugün sonu ile Vatanımı müdafaaya gidiyorum. Gidip gelmemek, gelip bıraktıklarımı bulamamak da vakıadır. Bu hallerin Alem-i Beşeriyette vukuu inkar olunamaz.
3- Böyle olmakla beraber, şu vasiyetnameyi yazmak, hemen irtihal dâr-i beka etmek değildir. Bunun için imanımız katidir.
4- Rabbani ve mukadderat-ı ilahiye: ben seni, sen beni tanımadığımız ve bilmediğimiz halde basir memleketten bizi kendi kendimize nasip etti. Allah’ın emrine ve Peygamberimizin kavline tevfikan izdivacımız icra olundu. Tabii, Hayatta olduğum müddetçe idaren geçiminizi temine çalıştım. Fakat bizi toplayıp bir araya getiren devletimiz ilan-ı harb eder ve ben mumaileyh vatan uğruna ahrete şahadet edecek olursam. Sahip bulunduğum iskam-ı şeriyeye tevfikan muamele icrasıda size variddir. Böyle bir hal vukuunda mevcud olan, eşya ve emval-i menkulemde mihri müeccelinizi almanız için ben kendinizi tevkil ve tavzif ediyorum, Emval-i menkulem mesarife kifayet etmezse mamulan . Beni borçlu olarak yatırmayacağınıza eminim.
5- Diğer hareketlerine dair bir şey yazmıyacağım. Kendi kendimize verdiğimiz vaatlerden inhiraf etmemenizi ister ve ümid ederim. Bana ruhuma bir mevlüd -i şerif kıraat etmek hususu vicdanınıza muhavveldir. Kendim için başka bir taleb-i ihtiyacım yoktur. Şehitlik bana kâfiyet eder.
6- Altı Maddeden ibaret olan bu vasiyetnamemi elinize aldığınız zaman ceheran ağlayacak olursanız hüsn-ü rızamı tahsil etmemiş olursunuz. … kumandanı zevceniz.
6 Eylül 330 (1914)
Zahit
Mektubun içinde kırmızı kurdeleye bağlı bir de altın gibi sapsarı bir demet saç bulunmuştu. Bu saçlar, aziz şehidin biricik yavrusu Nadide’ye aittir.
Şehit Üzteğmen Zahit Efendi Hakkında Birkaç Orijinal Belge
Şehit Üsteğmen Zahit Efendi’nin şehit olduktan sonra Kayseri Jandarma taburunun Zahit Efendi’nin şehit olduğuna dair Jandarma Genel Komutanlığına yazılan yazıyı aşağıda sunuyorum.
Kayseri Jandarma Taburunun Bünyan Bölüğü Mülazım-ı Evveli iken şehiden vefat eden 1114 Seyit Efendi’nin Gümüşhane’nin Şiran Kasabının Dumanoğlu Kareysinde pederi Yetimoğlu Mustafa Ağa… karar tahriri idilmişse de Ahval-i münasebetle ve nerede ikamet etmekte olduğuna dair bir malumat elde edilmediği arz olunur efendim.
Sebat Jandarma Alayı Kumandanı vekili
Er24.11.332
Pederinin nerde olduğu bulunamamış şehidin zevcesi ve kerimesine maaş tahsis olunmuştur.
25 Kanun-u sani 332
Şehit Üsteğmen Zahit Anıtı
Bu aziz Şehidimizin ismi günümüzde de yaşatılması amacıyla Şiran İlçe Jandarma Komutanlığı’nın gayretleri doğrultusunda 28 Ekim 2003 tarihli resmi yazıyla Şiran Belediyesi’ne başvurarak bir anıt ve caddeye isminin verilmesi talep etmiş. Belediye Encümen Heyeti 06.02.2004 tarihinde toplanarak Kelkit caddesinde anıt yapılmasına ve bu anıtın 14 Haziran Jandarma’nın kuruluş yıl dönümüne kadar yetiştirtip o gün açılmasına oy birliği ile karar almışlardır.
Bu şanlı abide görkemli bir şekilde planlanan tarihte açılışı yapılmıştır. Açılışa protokolün geniş katılımı olmuştur. Açılışa şehidimizin yakınları da katılmıştır. Törende okunan şehidimizin mektubu okuyan ve orada bulunanları gözyaşına boğmuştur.
Şehit Üsteğmen Zahit Caddesi
Yine ilçe Jandarma Komutanlığı’nın resmi talebi üzerine Şiran Belediyesi Meclisi 13 Şubat 2004 Tarihinde toplanarak Çanakkale şehidimizin anısını yaşatmak amacıyla oy birliği ile Eski terminalden başlayıp Köprübaşına kadar olan caddeye “Şehit Üsteğmen Zahit Caddesi” ismi oy birliğiyle verilmiştir. Caddenin tabelası ise anıtın açıldığı gün törenle dikilmiştir.
94 yıl önce Çanakkale’de düşmanla mücadele veren aziz şehidimizi bir nebze olsun tanıdık ve anlamaya çalıştık. Bu kahraman şehidimiz gibi vatanımızı, ailemizden, eşimizden ve her şeyimizden üstün tutabiliyor muyuz? ONUN GİBİ DAHA NİCE KAHRAMANLARIMIZ VAR. Her biri birer abide ve her biri hayatımıza bir mum gibi ışık tutmalıdır. O kahramanımıza vasiyetinde belirttiği gibi okunacak tüm mevlitleri onun ruhuna ithaf ediyorum. Ruhunuz şad olsun.
KAYNAKÇA
- Em. Tümg. Hüseyin IŞIK Silahlı Kuvvetler Dergisinin 265. sayı Mart 1978
- Şiran Belediyesi 06.02.2004/13 nolu Encümen kararı
- Şiran Belediyesi 13.02.2004/06 nolu Meclis kararı
- Üsteğmen Zahit Efendi’nin askeri safahatı
- Üsteğmen Zahit Efendi’nin ve ailesinin nüfus kayıt örnekleri
- Volkan Şenel’in Çanakkale’de Şehit Gümüşhaneliler
Leave a Comment
You must be logged in to post a comment.