Yıl 1915. Saatler 03.00’e gelirken ay karanlığa gömülmeye başladığında bilmiyordu ki onun uğruna, bir hilal uğruna aylarca ne güneşlerin karanlığa gömüleceğini. Toprak bilmiyordu ki bağrında binlerce nefer yatıracağını… Ve dereler, dereler onlara karışacak o mübarek kanlardan habersiz akıyor, Çanakkale Boğazının serin sularına karışıyorlardı. İşte bu sırada Gelibolu yarımadası aylarca sürecek kara muharebelerine kendini hazırlıyordu.
18 Mart günü denizden boğazı geçemeyeceğini anlayan müttefik ordusu boğazı geçip İstanbul’a(payitahta) ulaşmak için yeni bir plan hazırlanmıştı. Hazırlıkları 18 Mart öncesinde başlayan bu plan donanma destekli kara çıkarmasına dayanıyordu. Bu harekât için toplanan kuvvetler “Akdeniz seferi kuvveti” adını alarak Ege’de Limni Adasında toplanmıştı. Akdeniz seferi kuvvetleri komutanı olarak ise General Ian Hamilton atanmıştı.
Müttefiklerin Gelibolu yarımadasına yapmayı planladığı saldırı planının asıl amacı boğazın en dar kısmındaki Türk savunmasını susturmak, karadan Kilitbahir platosunu ele geçirerek denizden müttefik donanmasının İstanbul’a ilerleyişini sağlamaktı. Böylece Cephenin açılma sebebi olan İstanbul’a ulaşmak hayali de gerçekleşmiş olacaktı. Bu amaçla yarımadanın güneyinde ve kuzeyinde belirlenen noktalara çıkarma yapılacak ve bu bölgelerdeki en yüksek tepeler ele geçirilecekti. Böylece güneyde, kuzeye doğru gidilerek Türk savunması bozguna uğratılması sağlanacak; kuzey de ise yarımadanın güneyine gidebilecek yardımlar engellenmiş olacak ve yarımadanın İstanbul ile var olan bağlantısı kesilmiş olacaktı. Daha sonra ise bu iki çıkarma kuvveti birleşerek asıl hedef olan Kilit bahir platosunu işgal edecekti.
Bu planla 25 Nisan günü çıkarmanın ardından başlayan ve sekiz buçuk ay süren kara muharebeleri, itilaf devletlerinin bir sonuç alamayacağına karar verip 9 Ocak günü yarımadayı tamamen boşaltmasıyla son bulmuştur.
Kara muharebelerinde her iki taraf için önemli olan bölgelerden biride Kanlısırt bölgesidir. Bu bölge Anzak birliklerinin ilk hedefi olan Kabatepe’den Kocaçimen tepesi hattına ilerleyebilmek için ele geçirilmesi gereken bölgelerden biridir. Bu nedenle muharebeler boyunca Türk birlikleri buranın elden çıkmaması için, Anzak birlikleri ise burayı ele geçirmek için çok fazla kayıp vermişlerdir.
25 Nisan günü çıkarmaların ardından öğleden sonra bu bölge Anzak birliklerinin eline geçmesine rağmen akşam saatlerinde 27. Alayın yaptığı taarruzla Anzak birlikleri Kanlısırt’ın batı kenarına atılmıştır. Bölge 1 Mayıs sabahı gerçekleşen taarruzda makineli tüfek barajını aşamayan çok sayıda askerimizin şehit olmasından sonra Kanlısırt ismini almıştır.
19 Mayıs taarruzunda Türk birliklerinin verdiği toplam zayiat yaklaşık 10.000 iken bunun yaklaşık 1500’ü de Kanlısırt bölgesinde verilmiştir. 19 Mayıs taarruzundan sonra Ağustos muharebelerine kadar bu bölgede büyük bir taarruz olmamıştır.
6 Ağustos günü kuzey bölgesine yapılan çıkarmalarda ağırlık merkezi olarak bu bölge seçilmiştir. Akşamüzeri başlayan taarruzda ön hat Türk siperleri düşmanın eline geçmiştir. Akşam yapılan Türk karşı taarruzunda bir siper geri alınmıştır. Ancak bu taarruzdan sonra 10 Ağustos gününe kadar devam eden taarruzlarda başarıya ulaşılamamış zayiat 7000’in üzerine çıkmasına karşın kaybedilen siperler geri alınamamıştır.
10 ağustos gününden sonra tahliye gününe kadar bu bölgede siperlerimiz sabit kalmış iki tarafta karşılıklı olarak hedefine ulaşamamıştır. 19 Aralıkta bölgenin tahliyesiyle Arıburnu cephesi kapanmıştır.
Arıburnu cephesinin kapanmasıyla birlikte Osmanlı devleti şehitlik yapımına başlamıştır. Çanakkale muharebeleri esnasında yapıldığı bilinen altı adet şehitliğimiz vardır. Ancak günümüzde halen yapıldığı zaman bilinmeyen şehitlikler ve anıtlarda var olduğundan bu sayı arttırılabilir. Günümüzde varlığını koruyan şehitliklerimizin yanı sıra işgal döneminde itilaf devletleri tarafından yıkılan şehitliklerimizde vardır. Savaşın bitiminden sonra yapılış zamanı tam olarak bilinmeyen; Ağustos 1915 muharebelerinde Kanlısırt bölgesindeki şehitlerimiz anısına Kanlısırt’ ta yapılan bir anıtımız maalesef günümüze kadar gelememiş ancak resimleri elimize ulaşmıştır. Bugün o bölgede Anzak kolordusuna ait Lone Pine anıtı yer almaktadır. Bu anıtın yapımı sırasında Türk tarafınca yapılan anıtımız yıkılıp yok tahmin edilmektedir.
Lone Pine ismi Ağustos muharebelerinde bölgeyi ele geçiren Anzakların bölgede yalnızca bir çam ağacı bulmasından gelmektedir. Lone Pine anıtı 6-10 Ağustos tarihlerinde ölen 1700 Anzak askeri anısına yapılmıştır. Mimarı Sir John Burnet’tir. Ilgar Dere taş ocaklarından elde edilen kireçtaşı ile yapılan anıtın altında küçük bir şapel vardır.
Anıt Ağustos 1915 muharebelerinin geçtiği Kanlısırt’ ta Türk siperlerinin üzerinde yer almaktadır. Bazı Türk siperleri Lone Pine anıtına zemin oluşturmuştur. Mezarlıktaki 1167 mezardan 651’i Avustralyalı, 2’si Yeni Zelandalı, 15’i İngiliz ve 499 tanesi de kimliği tespit edilememiş askerlere aittir. Ayrıca bu mezarlıkta bir Amerikalı mezarı da vardır.
Anıt düz bir alanda 4m2 lik bir taban üzerinde yer alan 14 m yüksekliğindeki büyük bir pilon’dan oluşur. Avustralyalı askerlerin isimleri anıtın ön tarafında yer alan plakalara yazılırken, yeni Zelandalı askerlerin isimleri anıtın kendisine çakılı benzer plakalarda görülmektedir. Anıtın ön duvarındaki yazıta şu sözler kazınmıştır:
“Tanrının büyüklüğüne ve 1915’te Gelibolu’da kahramanca savaşan ve mezarları bilinmeyen 3268 Avustralya askerinin ve Yarımada’nın diğer bölgelerinde kayıtları bulunmayan, ancak Anzak bölgesinde hayatını kaybeden ve mezarları belli olmayan 456 Yeni Zelanda askerinin; ayrıca 1915’te Gelibolu’da çarpışırken ölümcül yaralanma veya hastalıklara maruz kalan ve kendilerine ancak denizde bulabilen 960 Avustralya ve 252 Yeni Zelanda askerinin anısına.”
KAYNAKÇA
- Mustafa Karaca, Çanakkale, Nokta Yayıncılık, İstanbul, 2008
- Gürsel Akıngüç, Tarihi Süreç İçinde Çanakkale Muharebeleri ve Muharebe Alanları, Ajans 2023, İstanbul
- Çanakkale Boğaz Komutanlığı, Çanakkale Deniz Savaşları 1915, Deniz Basımevi Müdürlüğü, İstanbul, 2008
- Turhan Seçer, Destanlaşan Çanakkale: Deniz, Kara, Hava Savaşları, Anılar ve Yorumlar, Kastaş Yayınevi, İstanbul
- Dünya Savaşı’nda Çanakkale Cephesi V. Cilt, III. Kitap, Genelkurmay Personel Başkanlığı Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Daire Başkanlığı Yayınları, Ankara
Leave a Comment
You must be logged in to post a comment.