Menkıbe-Kahramanlık Hikayeleri

Kepsutlu Koca Mustafa

Written by ÇSATT

Kepsutlu Koca Mustafa, ismine münasip kocaman bir askerdir. Mustafa, eli ayağı düzgün dev yapılı bir insan güzelidir. Seferberliğin başında askere alınmış, İstanbul’da alıkonulmuştur. İyi bir asker olduğundan, talimlerde acemi er eğitiminde görevlidir.

Çanakkale’den sürekli kötü haberler gelmektedir. Bir gün iki kardeşinin de Çanakkale’de şehit olduğunu görünce artık duramaz yerinde. Hemen komutana çıkar, gidecek ilk birlikte Çanakkale’ye gitmek istediğini söyler. Önce yollamak istemez komutanı. Öyle ya oraya sadece şehit olmak için gidilir. Koca Mustafa’yı kaybetmek istemez komutan. Ama Mustafa’nın ısrarına dayanamaz, izin verilir. Koca Mustafa sevinçle ilk giden birlikle yola çıkar.

Gelibolu’ya varırlar. Birliği uzun süre yedekte tutulur. Çatlar Koca Mustafa. Ne heveslerle gelmiştir Çanakkale’ye, ama bir türlü savaşa girememiştir. Çatlar sıkıntıdan. Top seslerini, silah seslerini duyup, yaralıları görüp de savaşamamak sıkar Koca Mustafa’yı.

Nihayet beklenen an gelir. Birliği cepheye gönderilir. Artık yerinde duramaz Koca Mustafa utanmasa sevinçten oynayacaktır. Yavaş yavaş harp mahalline ön siperlere doğru sokulurlar. Tam muharebe için sipere girecekleri sırada bir makinalı ateşi biçer bölüğünü. Koca Mustafa üç yerinden yaralanır, hemen sargı mahalline götürülür, oradan hastahaneye sevk edilir.

Yüzlerce, binlerce yaralı inleye inleye muayene sıralarını beklemektedirler. Koca Mustafa sedyede bir dirseği üzerine hafif dayanmış, hüngür hüngür ağlamaktadır. Ağlamasından, yaşından, küfür etmesinden içeride doktorlar da rahatsız olmuşlar ki, birisi gelir yanına, sargılarını açar, yaralarını  muayene eder. O sırada Mustafa ağlamaya devam etmektedir.

Doktor muayeneyi bitirir. Mustafa’nın yanağına hafifçe dokunarak:

– Korkma asker korkma… Ağlama artık bu yaralar seni öldürmez. Ağlama… Ölmeyeceksin…

Mustafa şaşırır birden… “Bu doktor ne diyor be” diyerek hızla doğrulur….

-Doktor… Yoksa sen benim ölümden korktuğum için ağladığımı mı sanıyorsun? Ben hırsımdan ağlıyorum, öfkemden  ağlıyorum. Tam sekiz ay talim yaptım… Bu günü bekledim… iki kardeşimin intikamını alamadan, düşmanla göğüs göğüse boğuşmadan, bir tek mermi bile atmadan yaralanıp harp dışı oldum, ona ağlıyorum…

Doktor eğilir alnından öper Mustafa’nın. Her gün binlerce kolu bacağı kopuk yaralı gören doktor da ağlamaktadır.

Selam söyle yarime gençliğime doymadım Çanakkale’den beri Bir tek düşman koymadım.

Koca Mustafa iyileşir iyileşmez siperlere dönmüş intikamını almıştır.


KAYNAKÇA

  • 1

About the author

ÇSATT

Biz geçmişten geleceğe kurulmuş bir köprüyüz.
Biz 1915’te canlarını feda eden kahraman Türk askerinin torunlarıyız.
Biz Seyit Onbaşı, Yahya Çavuş, Cevat Paşa’yız.
Biz Çanakkale’yiz.
Biz ÇSATT’ız.

Leave a Comment