Harp Hatıraları ve Günlükleri

Ölmek Var, Dönmek Yok!

Written by ÇSATT

Behçet Sabit Erduran 19 Şubat 1915 tarihli bombardımanına ait Üçüncü Kolordu’nun tebrikleri nedeniyle Müstahkem Mevki Komutanı Mirliva Cevat tarafından verilen yanıta anılarında şu şekilde yer vermiştir:

“Dünkü başarılardan dolayı Boğaz’ın şanlı savunucularını kolordu adına iftiharla tebrik eder ve gösterilen fedakârlıklara hürmetle daha birçok başarılara nail olmalarını lütuf sahibi Allah’tan dilerim.”

(9085) Müstahkem Mevki Kumandanlığı’ndan tamim:

3. Kolordu Kumandanlığı’ndan alınan tebrik telgrafı yukarıda naklen müjdelenir. Bütün Müstahkem Mevki adına 111. Kolordum Kumandanlığı’na uygun cevap verilmiştir. Bu hususta daha birçok yerden Müstahkem Mevki namına tebrikler alınmakta olduğunu da müjdelerim. Ewelki gün sabahtan akşama kadar devam eden bombardımanda düşman bine yakın mermi harcamış olduğu halde elde edebildiği neticeyi size tamimen bildirmiştim. Düşmanın, birbirini takip etmesi beklenen bombardımanlarda elde edebileceği netice de bundan başka bir şey olamayacaktır. Biliyorsunuz ki askerlikte kararlılık, başarının esasıdır. Kumandanlar harp sırasında yalnız kendi kıtalarının vaziyetini değil, düşmanın halini de daima göz önüne getirmeli ve o şekilde harp etmelidir. Kıtalarımızın bu şekilde harp edeceğine, imanım kadar inanmaktayım. Çünkü zabit kardeşlerimin, asker evlatlarımın geçenki bombardımanda ortaya koydukları kahramanlık ve dayanıklılık, bu vazifeyi hakkıyla yerine getirmeyi başarabileceklerine pek kuwetli bir işarettir.

Bu cevabî telgrafa 22 Şubat 1915 tarihinde ilave edilen tamimden bir kısım şu şekildedir:

 “Arkadaşlar şunu iyi bilmelidir ki,

Altı yüz senelik muazzam bir İslam devletinin kaderiyle tam bağlantısı bulunan bu harpte kati surette ölmek var, dönmek yok!

Şanlı ecdadımızın buraları ele geçirmek uğrunda vaktiyle döktüğü kanlar, harcadığı emekler hep bugünkü müdafaada yapacaklarımızın gözcüsüdür.

Tabyalarımızda tek bir top kalmayıncaya kadar ateş püsküreceğiz. O da sönmeye mahkûm olunca aslanlar gibi tüfeklerimize sarılacağız. Tek birimiz bile hayatta kaldıkça ateşe devam ederek düşmana asla boyun eğmeyeceğiz.

Büyük ecdadımızın istila devirleri hatırlansın… Kahraman Osmanlı ordularının tarih sayfalarına şan veren fevkalade başarıları hep zorluklara göğüs germe, kararlılık, dayanma gücü gibi Allah’ın beğendiği huyların ürünüdür. Bu konuda fazla söz söylemeyeceğim. İslam’ın halifesinin ve bütün milletin, hatta bütün Müslümanların gözü bu harpte, bizim üzerimizde; selameti de bizim yapacaklarımıza bağlıdır.

Cenâb-ı hak ordumuza zafer ve selamet versin.”

22 Şubat 1915
Mirliva Cevat


KAYNAKÇA

  • Behçet Sabit Erduran, Cephedeki Bir Doktorun Gözünden 1915 Baharında Çanakkale, İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2015.

About the author

ÇSATT

Biz geçmişten geleceğe kurulmuş bir köprüyüz.
Biz 1915’te canlarını feda eden kahraman Türk askerinin torunlarıyız.
Biz Seyit Onbaşı, Yahya Çavuş, Cevat Paşa’yız.
Biz Çanakkale’yiz.
Biz ÇSATT’ız.

Leave a Comment