Kaldırdığı 215 kilogramlık mermi ile Rumeli Mecidiye Tabyasının susmadığını tüm dünyaya gösteren ve İngilizlerin ünlü “Ocean” zırhlısını Nusrat’ın döşediği mayınlara sürükleyip bir milletin kaderini değiştiren, Çanakkale’yi geçilmez kılan nice Türk kahramanlarından.
Koca Seyit’i 82. ölüm yıldönümünde Çanakkale Savaşları Araştırma Ve Tanıtma Topluluğu olarak doğup büyümüş olduğu Havran-Kocaseyit (Eski adıyla Çamlık) köyünde anmak için yola çıktık. Kazdağları’nın eşsiz doğası ve manzarasının da bize eşlik ettiği iki saatlik yolculuktan sonra Balıkesir ilinin Havran ilçesine ulaştık. İlçenin merkezinde tarihi çok eski yıllara uzanan, içerisini sıcacık köy sobasının ısıttığı, leyleklerin dahi her göç mevsiminde çatısına mutlaka uğradığı bir kahvede kahvaltı molası verdik. Hep beraber çay simit eşliğinde sohbetler edip biraz dinlendik. Bir yarım saatlik daha yolculuktan sonra Kocaseyit Köyü’ne ulaştık.
Bizi köy meydanında tüm içtenlik ve sevecenlikleriyle Kocaseyit’li çocuklar ve büyükler karşıladı. Tiyatro gösterimimiz için asker kostümü giymiş olan arkadaşlarımız Kocaseyit’li çocukların ilgi odağı oldular. Her biriyle tanışıp fotoğraf çekildikten sonra Havran Belediyesi tarafından hazırlanan lokma ve pilav hayırlarından tattık. Bizler tiyatro ve şiir gösterimimiz için son hazırlıklarımızı tamamlarken köy meydanına Balıkesir Valisi Sayın Hasan Şıldak eşliğinde protokol geldi ve Kocaseyit Camii’nden Seyit Onbaşı ruhuna mevlid okundu. Mevlid bitiminde Seyit Onbaşı’nın 215 kilogramlık mermiyi kaldırma sahnesini canlandırdığımız tiyatro ve şiir etkinliğimiz başladı. O anda hepimiz 18 Mart 1915 gününde Rumeli-Mecidiye Tabyası’nda 215 kilogramlık mermiyi insanüstü bir güçle sırtına alıp mermiyi topa kadar götürürken Seyit Onbaşı’nın yaşadığı acıya, verdiği mücadeleye birebir şahit oluyorduk. Bu büyülü ve mucizevi andan etraftan yükselen alkış sesleriyle uyandık.
Tiyatro gösterimimizi oldukça beğenen Havran TV yayını Topluluk Başkanımız Rıdvan Can ve topluluk tiyatro ekibimiz ile röportaj yaptılar. Havran İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Yusuf Söbüoğlu’nun davetiyle de Kocaseyit İlkokulu öğrencilerine tiyatral gösterimizi tekrarlardık. Onların da beğenilerini ve güzel gülüşlerini topladıktan sonra bir sonraki durağımız Seyit Onbaşı’nın mezarı oldu. Üçüncü kuşak torunu Muhammet Yıkar’ın da bize eşlik etmesiyle Kocaseyit’i mezarı başında andık ve bir kez daha minnet duyduk.
Hemen sonrasında mezarın biraz uzağında 2006 yılında yaptırılmış içerisinde Seyit Onbaşı resimlerinin, eşyalarının yer aldığı müze ve anıta doğru yol aldık. Müzenin içerisinde Muhammet Yıkar bizlere Seyit Onbaşı’nın köye döndükten sonra on yıl boyunca kimseye “ben harp anında top kaldırdım, savaşın seyrini değiştirdim” demediğini, mütevazı bir şekilde odun toplayarak ve çobanlık yaparak geçimini sağladığını, on yıl sonra kahramanlığının öğrenilerek kendisine teklif edilen maaşı reddettiğini, hamallık yaptığı yıllarda üşüttüğü için zatürre olup elli yaşında vefat ettiğini anlattı. Bu anlatımdan sonra Seyit Onbaşı’nın “ gerçek” bir kahraman olduğunu bir kez daha anladık. Bizler de ÇSATT ailesi olarak kendisini 82. ölüm yıldönümünde bir kez daha sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz.
Mükemmel bir anma etkinliğiydi.Tekrar tüm kahramanlarımızı minnetle anıyorum.Emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Etkinliğin başından sonuna kadar benim için dolu ve verimli bir etkinlik oldu.Arkadaşlarımla birlikte yaklaşık bir hafta önceden hazırlanmaya başladığımız tiyatro gösterimizi hem köy meydanında hem de köyde bulunan okulun bahçesinde oynadık.Bu tiyatroda görev almak benim için hayatım boyunca unutamayacağım bir an oldu.Tiyatro için öncesinde yaşamış olduğumuz stres ve acaba yapabilecek miyiz? sorusunun cevabını ise dönüş yolunda üyelerin her birinden birer cümle ile duymuş olduğumuz teşekkür ederiz,emeğinize sağlık her şey çok güzeldi demeleri adeta o an üstümde olan bütün yorgunluğu aldı.İşte o zaman içimden her anlamda gerek tiyatro gerekse diğer görevlerim özelinde oldu Burak yapabildiniz dedim.Buradan bana bu anlamlı günde bu duyguları yaşatan ekip arkadaşlarıma ve ÇSATT ailesine teşekkür ederim.
Öncelikle bu satırları okurken tekrar o güzel anları yaşadım. Çok güzel bir etkinlik yazısı olmuş, elinize sağlık. Etkinlik tarihinden yaklaşık bir hafta önce başlayan tiyatro çalışmalarımızda, ekibimizin çok yeni olması ve ilk kez tiyatro sahnesi hazırlamamız bizi her anlamda hem heyecanlandırdı hem de endişelendirdi. Yoğun ve azimli bir çalışmanın ardından Kocaseyit Köyü’nde oynadığımız tiyatro gösterisinin hem protokol hem köy halkı hem de üyelerimiz tarafından beğenilmesi bizi oldukça gururlandırdı. Buradan tüm tiyatro ekibine teşekkürlerimi iletiyorum. Tiyatro gösterisinin ardından Seyit Onbaşı’yı kabri başında ziyaret edip torunundan onun hayatını dinlemek, bizlere “İşte, gerçek bir kahraman.” dedirtti. Başta Seyit Onbaşı olmak üzere tüm kahramanlarımızı minnetle ve saygıyla anıyorum.
Amacına uygun olarak hazırlanan ve gerçekleştirilen, bizleri, öğrencileri ecdadımızla buluşturan, atalarımıza karşı olan vefa borcumuzu ödemeye rehberlik eden bütün çalışmalarınız için ayrı ayrı hepinize teşekkür ederim. Bu hafta yine iyi ki Çsaat ailesinin içindeyim dediğim bir etkinliğe şahit oldum. Başarılarınızın her daim artarak devam etmesi dileğiyle. İyi ki varsın Çsaat