6. Sayı - Şehit'ten Kale'ler Şehit'ten Kale'ler

Tarihin En Pahalı Kahvaltısı “Sarıbayır Harekatı (6 Ağustos Gecesi)”

Written by ÇSATT

Gülser YALÇINKAYA / OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ

6 Ağustos 1915 Saldırısı

Tespit Taarruzları

  1. Seddülbahir Taarruzu 6 Ağustos öğle vakti
  2. Kanlısırt Taarruzu 6 Ağustos öğleden sonra
  3. Merkez tepe Taarruzu 6 Ağustos akşama doğru
  4. Nek Taarruzu 7 Ağustos sabaha karşı

Taktik Taarruzları

  1. Sarıbayır gece Harekatı 6 Ağustos gecesi
  2. Anafartalar Çıkarması 6 Ağustos gecesi

Harekat Öncesi Ve Taarruz Planı

Sarıbayır adı verilen bölge Düztepe, Conkbayırı, Besimtepe, Abdurrahman Bayırı, Kurt geçidinden Kocaçimen tepeye kadar uzanan bölgedir. Üzerinde yetişen özel bir çiçek türü nedeniyle Rhododendron Ridge olarak adlandırılan sırt, Osmanlı haritalarında Şahinsırtı olarak adlandırılır. Conkbayırına yükselen sırtın sağ yanında Çatlakdere vardır. Sarıbayır harekâtının sağ hücum kolu (çoğu yeni Zelandalı) bu vadiden ilerleyerek Conkbayırına saldırır. Şahin sırtının ise üçe ayrılan kolundan kuzeyde olanı Cheshine sırtı, ortada Pilavtepe, batıya doğru olanı Halit Rıza Tepesi olarak adlandırılır.

Ağustos Savaşları’nın ağırlık merkezi olan Kocaçimentepe’yi ele geçirmek amacıyla yapılan Sarıbayır harekâtının planlanması öncelikle Yeni Zelanda Binbaşı Overton’nun 15 Mayısta yaptığı keşif gezisinin raporlarına dayanmaktadır. Binbaşı Overton yaptığı keşif gezisinde özellikle Conkbayırına giden yolları aramış ve bunu da Sazlıdere ve Çatlakdere üzerinden yapmıştır. Önlerinde en büyük engellerden birisi Pilavtepe’dir. Ve yapılan keşif gezisi ile Pilavtepe’nin arkasına Sazlıdereden ulaşabileceklerini görürler.

Anzak kuvvetleri, iki kol halinde cephenin sol kesiminden kuzey yönüne ilerleyecek, daha sonra sola saparak doğu yönünde ilerlemelerini sürdüreceklerdi. Daha güneyde olan sağ kol Şahintepe üzerinden Conkbayırı’nı ele geçireceklerdi. Sol kol ise Ağıldere’de ikiye ayrılarak Kocaçimentepe’yi ve Besimtepe’yi ele geçireceklerdi.

Taarruz, Anzak çıkartma bölgesinin kuzeyinde bulunan Avustralya ve Yeni Zelanda birliklerinden oluşan ve General Godley komutasındaki 2. Anzak Tümeni tarafından gerçekleştirilecekti. Bu tümen takviyeli bir tümen olup dört piyade tugayı, iki piyade alayı ve bir dağ topçu tugayı olmak üzere yirmi bin savaşçı mevcudu vardır. Her iki kol için de yaklaşık iki bin kişilik öncü kuvveti oluşturulmuştur. Bu öncü kuvvetler, taarruz hattı üzerindeki Türk direnç noktalarını atarak ilerleyecek ve ana kuvvetlere yol açacaklardı. Harekâtın ileri aşamalarında da taarruzun kanatlarını örteceklerdi. Bu amaçla her iki öncü kola, ayrı hedefler verilmiştir. Öncü kuvvetler, 6 Ağustos gecesi saat 22.00 gibi ileri harekâta başlayacaklardı. Saat 22.30’a kadar hedeflerine ulaşmayı  düşünmekteydiler. Ana taarruz kuvvetleri ise saat 22.45 gibi ileri harekâta başlayacaklardı. Sağ kanat öncü kuvveti, General A.R. Russell komutasında iki Maori bölüğünü de kapsayan, ağırlıklı olarak hafif süvari kıtalarının yaya askerlerinden oluşan, yaklaşık  iki bin kişilik bir kuvvettir. Hedefleri Halit Rıza Tepesi, Keskintepe, Pilavtepe ve Yaylatepe’dir. Sağ taarruz kolu, General F.E. Johnston komutasında, bir piyade tugayı, bir dağ bataryası ve bir istihkâm bölüğünden oluşmaktad›r. Hedefleri Conkbayırı’dır. Sol taarruz kolu ise General Vaughn Cox komutasındaki Hint tugayı, General J. Monash komutasındaki Avustralya tugayı, bir dağ bataryası ve istihkâm bölüğünden oluşmaktadır. Hedefleri Kocaçimentepesi ve Besimtepe’dir.

Taarruz için seçilen arazi, son derece sarp, sık fundalıklarla kaplı bir arazidir. Askeri bir harekâta elverişsiz olduğu düşünülerek Türk tarafınca az bir kuvvetle (yaklaşık 1.500 kişilik iki tabur) tutulan bir arazidir. Türk kurmayı bu bölgede sadece gözetleme postaları tutmaktadır. Anzak taarruzunun asıl amacı da bu boşluktan yararlanmaktır, Türkler yeterli kuvveti bu bölgeye kaydırmadan önce sırtlara hâkim olabilmek, dolayısıyla Türk postalarını hızla atıp ilerlemek ve gün doğmadan söz konusu sırtlara hâkim olabilmek, başarının temel şartıdır.

Taarruz

Sağ Kol Öncü Kuvveti

Tuğgeneral Russel Komutasında Yeni Zelanda askeri ağırlıklı birlikler: Yeni Zelanda Atlı Piyade Tugayı, Otogo Taburu, Yerlilerden oluşan Maori taburu ve istihkam müfrezesi. Mevcudu yaklaşık 2000 kişilik.

Sağ Kol Taarruz Kuvveti

Tuğgeneral Johnston komutasında, Yeni Zelanda Piyade Tugayı (dört taburlu) 26. Hind Dağ Bataryası,
İstihkâm taburu.

Sol Kol (Kocaçimen) Öncü Kuvveti

Tuğgeneral Travers Komutasında, İngiliz 4/South Wales Borderers, 5/ Wiltshires taburları, istihkam bölüğü.

Sol Kol Taarruz Kuvveti

Tuğgeneral V. Cox komutasında 29.Hind Tugayı, 4.Avustralya Tugayı, bir Hint dağ bataryası, bir Yeni Zelanda istihkâm bölüğü.

İhtiyat Birlikleri

6 / South Lancashire Taburu
7/ Wales Pioneers Taburu
39. Piyade Tugayı
Bir sahra istihkâm bölüğü vardı

Her iki öncü kuvveti de 6 Ağustos 1915 akşamı saat 22.00’de yürüyüşe geçmiştir. Harekât sağ örtme kuvveti olan Yeni Zelanda birliklerinin harekâtı ile başladı. General A.R. Russell komutasındaki sağ örtü kuvvetinin ilk hedefi olan Halit Rıza Tepesi’ndeki 14.Alayın 2.Taburuna bağlı Türk ileri karakoluydu. Yeni Zelandalı askerler Halit Rıza Tepesindeki askerlerimizi tuzağa düşürmek için bir plan yapmışlardı. Tel örgü kullanılarak tahkim edilmiş bu güçlü mevziler, haftalardır deniz topçusu tarafından gecenin belirli saatlerinde bombardımana tutulmaktaydı. Her akşam belli saatlerde projektörlerle aydınlatılarak, bombardımana tutulan Türkler, bombardıman süresince geri hatlara çekilmekteydiler.

Artık askerlerimiz bu aldatmacaya alışmışlardı ve projektörlerle aydınlatma yapıldığı zaman bombardıman yapılacağı için siperleri boşaltıyorlardı. 6 Ağustos gecesi haftalarca uygulanan bu aldatmaca işe yaradı ve Türkler siperleri boşalttı. Bu sırada Yeni Zelandalılar Türk siperlerine yanaştılar, öncü kuvvetine bağlı birliğin, projektörler kayar kaymaz giriştiği ani bir süngü hücumu yaptılar. Kısa sürede askerlerimizin çoğunu şehit ederek Halit Rıza Tepesini ele geçirdiler. Gece yarısını geçtikten sonra Pilavtepe ve Damakçılık bayırındaki Türk karakollarını ele geçirdiler. Kalan askerimizde geri çekilmek zorunda kaldılar. Böylelikle sol taarruz kolunun önü açılmış oldu.

Sol taarruz kolunun önünün açılmasıyla harekâtı yapacak diğer birlikler yola çıktılar. Çatışmanın uzaması ve birliklerin hazırlıklarını tamamlamamış olmasından dolayı birkaç saat geç kaldılar.

Sağ taarruz kolu Şahinsırtını ortasına alacak şekilde Sazlıdereden Conkbayırına ilerlerler. Ancak gece yapılan bu yolculuk her iki koldaki yeni Zelandalıların aşırı yorulmalarına neden olur. Sabaha karşı yorgun birlikleriyle Şahinsırtı üzerinden Conkbayırına yakın (Conkbayırına yaklaşık 1 km kala) Tuğgeneral Johnston bekleme kararı alır. Ve bekleyen askerlerin dinlenme sırasında kahvaltı yapmalarına da izin verir. Conkbayırında Türk savunması yok denecek kadar azdır.

Tuğgeneral Johnston Conkbayırına az bir yol kaldığında taburunun dinlenerek kahvaltı yapmasına izin vermesi belki de 7 ağustos sabahı bu harekâtın gidişatını değiştirmiştir. Tıpkı o sıralarda Suvla ovasında oyalanmakta olan Stop Ford’un 9. Kolordusu gibi…

Tuğgeneral Johnston aldığı bu karar General Birdwood’un, her taburun birbirinden bağımsız ilerlemesi, kararını dikkate almadığını göstermektedir. Johnston verdiği bu karar aslında birçok tarihçi tarafından “TARİHİN EN PAHALI KAHVALTISI” olarak nitelendirilecektir.

Sol taarruz kolu birliklerin araziyi bilmemesi, mesafenin sağ taarruz kolunun yoluna göre uzun olması, ayrıca mayıs ayında bölge de keşif yapan Binbaşı Overton’un, yerli bir Rum kılavuzu kestirme bir yol önermesi üzerine taarruz kolunun bu yönde ilerletmesi, Ağıl derenin karmaşık yolları, Türk tarafından açılan ateşi karmaşaya neden olur ve sol taarruzdaki birlikler aksiliklerle karşılaşır.

Ağıl deredeki düzlüğe ulaşıldığında ortalık hafiften aydınlanınca Türk gözcülerinin iki yandan ateşi başlamıştır. İki tabur her iki yana taarruza kaldırılmış, üçüncü bir tabur da ileri sürülmüştür. Sık çalılıklar arasında rahatlıkla gizlenebilen az sayıdaki Türk, gün doğumuna kadar ateşi sürdürmüştür. Bu çatışmalar sırasında taarruz kolu komutanı olan General Cox da hafif şekilde yaralanmıştır.

General Cox, 7 Ağustos sabahu, General Monash’ın Yeni Zelanda taburunu takviye birliklerle birlikte Koca çimen Tepeye taarruz emri vermiştir. Ancak tugay komutanları, taburun ileri bir harekâta geçemeyecek kadar bitkin olduğunu bildirmesi üzerine kararından vazgeçmek zorunda kalmıştır. Bunun üzerine ihtiyatta tutulan 39. Tugay’ın kendi emrine verilmesi için tümen komutanı General Godley’den onay almıştır. Ancak tugayın dört taburunun da yanlış anlaşılmalar nedeniyle yanlış yönde yürüyüşe geçmiştir. Doğru yönde ilerlemeleri gün boyunca sağlanamamıştır. Sonuç olarak sol taarruz kolunun Avustralya Tugayı gün boyu ileri harekâta geçememiştir.

Türk Kuvvetlerinin Sarıbayır Harekâtına Tepkisi

Osmanlı Ordusu’nun 6 Ağustos saldırısına verdiği ilk tepkilerde gecikme söz konusudur. Liman Paşa Saroz’dan çıkartma bekliyordu ve düzenini ona göre kurmuştu. Esat Paşa ise Mustafa Kemali sürekli rahatsız eden Sazlıdere konusunda yanılmılmıştır.

19. Tümen komutanı Mustafa Kemal Bey, ihtiyattaki bir tabur ve iki bölükten oluşan bir kuvvete, Kocaçimentepe ve Conkbayırı yönünde hareket emri vermiştir. Aynı saatlerde Kuzey Grubu komutanı Esat Paşa da 9. Tümen’e aynı bölgeye hareket emri vermiştir. Kuzey Grubu komutanı Esat Paşa, elindeki tek ihtiyat tümeni olan 9. Tümen komutanı Albay Hans Kannengiesser’e, tümenin üç alayından ikisiyle Conkbayırı’na hareket emri vermiştir.9. Tümen komutanı Albay Kannengiesser, 7 Ağustos 1915 sabahı, kendi birliklerinden önce Conkbayırı’na ulaştığında Suvla koyunda yapılmakta olan çıkartmayı görür, ancak Conkbayırı’nda bir düşman harekâtı yoktur. Albay, sırta doğru ilerleyen Anzak askerlerini görmüştür. Bunlar, 4. Avustralya Tugayı’nın Auckland Taburu’nun keşif koludur. Tabura, Conkbayırı’na taarruz için hazırlık yapmaları, bu arada askerin kahvaltı etmesi emredilmişti. Tabur komutanı Yarbay R. Young, gerekli emirleri verdikten sonra bir keşif kolu oluşturarak Conkbayırı yönünde ilerlemekteydi.

Albay Kannengiesser, bölgedeki bir top bataryasını korumakla görevli 20’ye yakın askere, bu kol üzerine ateş açma emri vermiştir, elindeki tek kuvvet budur, henüz kendi kuvvetleri bölgeye ulaşmamıştır. Bu ateş üzerine Avustralyalılar geri çekilmiştir. Kısa bir süre sonra Mustafa Kemal Bey’in gönderdiği iki alay da savunmaya katılmışlardır. Albay Kannengiesser’in yaralanmasından hemen sonra, saat 08.00 gibi kendi tümenin 25. Alayı da Conkbayırı’na ulaştırmıştır.

Kocaçimen Tepesi’nde taarruzun ilk gün bu şekilde durdurulmuştur. Ancak Anzak Kolordusu’nun sağ taarruz kolu, Conkbayırı yönündeki taarruzunu yenilemiştir. Saat 10.30 gibi General Johnston komutasındaki Anzak sağ taarruz kolunun iki tugayının taarruza kalkmıştır. İlk taarruz dalgasını oluşturan üç bölük 100 metreden az ilerleyebilmiş, yoğun ateş altında 250’e yakın askerini kaybederek geri çekilmek zorunda kalmıştır. Bu durum üzerine taarruz durdurulmuştur.

Seddülbahir Cephesi komutanı Vehip Paşa’nın bölgeye sevk ettiği 4. Tümen’in öğle saatlerinden itibaren parça parça bölgeye ulaşmasıyla savunma pekiştirilmiştir. Tümen komutanı Yarbay Cemil Bey, Conkbayırı’ndaki Türk kuvvetlerinin komutasını üzerine almıştır. General Liman Von Sanders, Güney Grubu ve Anadolu Grubu bünyesindeki ihtiyat kıtalarının derhal Anafartalar bölgesine kaydırılması emri verirken Saroz Grubu’nun iki tümeninin Saroz Grubu Komutanı Albay Feyzi Bey komutasında bölgeye hareket ettirmiştir.

Sarı Bayır Harekâtına katılan Anzak 2.Tümen’inin 10 Ağustos 1915 tarihine kadarki harekâtları, Conkbayırı ve Kocaçimen Tepesi’ne ard arda girişilen taarruzlardır. Conkbayırı, kısa bir süre için Anzak kontrolüne geçmiş, ardından Türk karşı taarruzlarıyla yeniden alınmıştır. Kocaçimen Tepesi ve Besim Tepe’deki Türk savunması taarruzları püskürtmüştür.

KAYNAKÇA

  • YILMAZER, Tuncay, Alçıtepe’den Anafartalar’a Çanakkale Kara Muharebeleri, Yeditepe yayınları  İstanbul,2007
  •  www.duryolcu.com
  •  ARTUÇ,İbrahim, 1915 Çanakkale Savaşı, Kastaş Yayınevi,  İstanbul 2007

About the author

ÇSATT

Biz geçmişten geleceğe kurulmuş bir köprüyüz.
Biz 1915’te canlarını feda eden kahraman Türk askerinin torunlarıyız.
Biz Seyit Onbaşı, Yahya Çavuş, Cevat Paşa’yız.
Biz Çanakkale’yiz.
Biz ÇSATT’ız.

Leave a Comment