Mehâbetli bir akşam, denizlerde aksederken,
Tek tük uzak yıldızlar semâlara damlıyordu,
Karanlığın hücumu, ziyâların hicretinden
Mâtem ve kan dalgaları ufukları yalıyordu.
…
Seddülbahir’e giden yol bir mahşere gidiyordu,
Uzaklarda yıldızlar, şehitlerin nûra dönmüş
Ruhu gibi yükseklerden cengi tavaf ediyordu…
…
Siperlerden, o canlı âbideler mahşerinden
Dönüyorken benliğim yükseklerden de yüksekti;
Düşündükçe hayale pek derinden hitab eden
Bu muzaffer dâsitanrûyâ gibi gerçekti…
Hakkı Süha
Leave a Comment
You must be logged in to post a comment.