‘Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer
O ne müthiş tipidir, savrulur enkaz-ı beşer.’
Mehmet Akif ne kadar da açık ifade etmiş yaşanan bu insanlık faciasını. Binlerce solan çiçek, tükenen hayat… Nice yiğit can verdi bu topraklar için, nice gonca soldu açmadan. Hepsi ayrı bir destan, hepsi ayrı bir şiir… Ama 2’nci Tümen’deki evlatların hikayesi hepsinden acı.
2’nci Tümen mayıs başında İstanbul’dan yola çıkar, tarihler 17 Mayıs 1915’i gösterdiğinde birlikler Sarafim Çiftliğine gelip yerleşirler. 18 Mayıs akşamı 2’nci Tümen Kanlısırt gerilerine alınır. Artık gencecik yiğitler muharebeye hazırdırlar. Mekteplerinde okurken vatan uğruna cepheye koşan cengaverler, artık savaşma heyecanı ile doluydular. Onları bekleyen cehennemi ateşten habersiz olan yiğitler, adeta ölüme gülerek gitmişlerdi.
2’nci Tümen hücum cephesinin merkez güney kanadını oluşturuyordu. Merkeztepe ile Kırmızısırt’ta 5’inci ve 1’inci Alaylar ilk hatta, 6’ncı Alay ise ihtiyatta yerini almıştır. Saat 03.30’da başlayan genel taarruzla tüm cephede kanlı bir savaş başlar. Cephe hattı boyunca bazı Türk birlikleri ANZAK siperlerine girmeyi başarsa da çapraz makineli tüfek ateşinde kalarak şehit oldular. Gelibolu susuzluğunu biraz daha gidermiştir. Çapraz ateşten ve bombardımandan sadece ilk hattaki alaylar etkilenmez. Cephenin her iki tarafı da donanma ateşinde olduğu için ihtiyatlar da ağır bombardıman etkisinde kalırlar.
19 Mayıs gecesi yaşananlar çok feci bir hal almıştı. 2’nci Tümen erleri sürekli eriyordu. Mektepli, eli kalem utan bu yiğitler ölümüne çarpışıyorlardı. Dakikalar ilerliyor askerleri yönetecek tümen subayları da eriyordu; 24 subay şehit, 54 subay savaş dışı kalmıştı.
‘Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda.’
Sonuca ulaşması bir hayalden öteye gidemeyen hücum sonrasında ön hattaki siperlerin arası binlerce ve yaralı ile dolmuştur. Vatanı için gözlerini kırpmadan can veren, açmadan solan goncalar, iki siper arasını, düşmanı bir adım dahi olsun geri itebilmek için birkaç saniye sonra öleceğini bile bile var gücüyle koşan aziz Türk evlatlarının cesetleri kaplamıştır. Kırmızısırt 2’nci Tümen erlerinin kanları ile sulanmıştı. 2’nci Tümen Kırmızısırt’a rengini vermişti.
Saat 10’a kadar aralıklı olarak tekrarlayan saldırıların başarısızlıkla sonuçlanması üzerine genel karargah harekatı durdurma kararı alır. Arıburnu’nda 19 Mayıs günü yapılan ve 4,5 saat süren saldırılarda Türk zayiatı 3.885’i şehit olmak üzere 596 kişi yaralıdır toplam zayiat 10000’i bulmuştur. Anzak birliklerinin kayıpları ise 160 ölü, 468 yaralı idi. Bu harekat o kadar kanlı ve acıydı ki savaş sonuna kadar Arıburnu’nda bir daha böyle büyük bir saldırı olmadı. Bu büyük harekattan sonra iki cephenin arasında kalan cesetlerin görüntüsü, yaralıların iniltisi tüyler ürperticidir. Etrafta yayılan kokular dayanılmaz bir hal almıştır ve salgın hastalıklar açısından durum tehlikeli boyuta ulaşmıştır. Bunun üzerine ölülerin defnedilmesi için kısa süreli bir anlaşma imzalanmıştır.
Bundan sonra Anzak’ların Türkler hakkındaki görüşleri tamamen değişmiştir. Eskiden “vahşi, barbar ve mutlaka öldürülmesi gereken Türkler” şimdi vatanını mertçe savunan kahraman bir düşmana dönüşmüştür.
“Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor
Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor.”
2. Tümen’in görevi bununla sınırlı kalmaz. Sıra Fransızların tek başına giriştiği ilk taarruz olan Kerevizdere Taarruzu’ndadır. Fransızların hedef aldıkları mevzileri ağırlıklı olarak 2. Tümen savunur.
21 Haziran gecesi yoğun Fransız topçu ateşi başlar. Saat 04.30 sıralarında ise binlerce Fransız askeri Türk siperlerine doğru koşmaktadır artık. 2’nci Tümen 1’inci ve 6’ncı Alaylarından açılan ateşle durdurulamayan Fransızlar artık Türk siperlerindedir.
‘Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk
Sade bir hadise var ortada: Vahşetler denk.’
Siperlerin içinde kanlı boğuşma devam etmektedir. Çığlıklar, süngü sesleri, kan ve şehitler…
6’ncı Alay taarruzu geri püskürtse de aynı başarıyı 1’inci Alay cephesi gösteremez. Bu sırada 2’nci Tümen Kurmay Başkanı Yüzbaşı Kemal Bey’de yaralanmıştır. Ve beş gün sonra Kemal Bey 2’nci Tümen’i artık huzur soluklanan bir mekandan takip edecektir.
2’nci Tümen’e destek olarak 12’nci Tümen gelmiştir ve 2’nci Tümen Kurmay Başkanlığı’nı 12’nci Tümen Komutanı Yarbay Selahaddin Adil büyük bir alçak gönüllülükle üzerine almıştır.
“Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.”
19 Mayıs taarruzundan en ağır kayıpla çıkan 2’nci Tümen yine büyük bir darbe yemiştir. Bu muharebelerde de mevcudunun %60’ını kaybetmiş ve normal şartlarda üç bin kişiden oluşması gereken alaylar beş yüz ere kadar inmiştir. Kerevizdere 2’nci ve 12’nci Tümen’e altı bin kayıp verdirmiştir. Altı bin kahraman ve altı bin ananın göz yaşları… 2’nci Tümen artık görevi 12’nci Tümen’e devrederek yeni görev için Anadolu yakasına geçmiştir. 2’nci Tümen ne kadar eriyip bitse de savaş bir türlü bitmek bilmiyordu. Ne anaların gözyaşları ne de vatanın kanayan bağrı dinmek bilmiyordu.
Leave a Comment
You must be logged in to post a comment.